Mekke döneminde nâzil olmuştur. 54 âyettir. Yalnız altıncı âyeti Medine döneminde inmiştir. Sûre, adını 15. âyette geçen kabile veya bölge adı olan Sebe’ kelimesinden almıştır. Mekkî sûrelerin temel konularından olan tevhid, nübüvvet ve âhiret esaslarını açıklayan ve bu çerçevede bazı peygamber kıssalarına temas eden bir mahiyettedir.
Continue Reading →
Medine döneminde nâzil olmuştur. 73 âyettir. Ahzâb, hizb kelimesinin çoğuludur. Hizb topluluk, grup, parti anlamlarına gelir. Burada, 9. âyette müslümanlara karşı savaşmak için birleşen müşrik Arap kabileleri kastedilmektedir. Sûreye ad olan bu kelime, 20 ve 22. âyetlerde geçmektedir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 30 âyettir. 18 ve 20. âyetler Medine’de inmiştir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 34 âyettir. Yalnız 27-29. âyetler Medine döneminde inmiştir. Adını içerisinde bahsi geçen hikmet sahibi Lokman’dan almıştır.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. Yalnız 17-18. âyetler Medine döneminde inmiştir. 60 âyettir. İranlılar ile Rumlar’ın yapacağı savaşta Rumlar’ın gâlibiyetinden bahseden olaydan hareketle sûreye bu ad verilmiştir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 69 âyettir. Ankebût, “örümcek” demektir. Adını 41. âyette kâfirlerin işinin örümcek ağına benzetilmesinden almıştır. 1-10. âyetler Medine döneminde inmiştir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 88 âyettir. Adını 25. âyetteki aynı kelimeden almıştır. Kasas, “kıssalar” demektir. 85. âyet, hicret sırasında, 52-55. âyetler Medine döneminde inmiştir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 93 âyettir. 18. âyetinde Hz. Süleyman’ın ordusuna yol veren karıncaların (neml) zikri geçtiğinden sûreye bu ad verilmiştir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 227 âyettir. Şu’arâ, “şairler” demektir. Adını 224. âyetinde geçen şairler anlamındaki “eş-şu’arâ” kelimesinden almıştır. 224-227. âyetleri Medine döneminde inmiştir.
Continue Reading →
Mekke döneminde nâzil olmuştur. 77 âyettir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği rivayet edilir. İsmini birinci âyette geçen aynı kelimeden almıştır. Furkân, “hakkı batıldan ayıran” demektir ve aynı zamanda Kur’an’ın bir adıdır.
Continue Reading →