104. Hümeze Sûresi
Mekke döneminde nâzil olmuştur. Dokuz âyettir. Hümeze, “birini arkasından durmadan çekiştirip inciten kimse” demektir.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. Dokuz âyettir. Hümeze, “birini arkasından durmadan çekiştirip inciten kimse” demektir.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. Üç âyettir. Adını ilk âyetteki aynı kelimeden almıştır.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. Sekiz âyettir. Adını ilk âyetteki aynı kelimeden almıştır. Tekâsür, “çokluk ve çoklukla övünmek” demektir.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. 11 âyettir. Adını ilk âyetteki aynı kelimeden almıştır.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. 11 âyettir. Âdiyât kelimesiyle başladığı için adını bu kelimeden almıştır. Âdiyât, “nefes nefese koşarken tırnaklarıyla kıvılcım saçan atlar” demektir.
Continue Reading →Medine döneminde nâzil olmuştur. Sekiz âyettir. Zilzâl, “zelzele” (yer sarsıntısı) demektir. Adını ilk âyetindeki aynı kelimeden almıştır. Kıyametten hemen önce meydana gelecek olan şiddetli depremden ve daha sonra bütün ölülerin kabirlerinden çıkıp hesap vereceklerinden bahseder.
Continue Reading →Medine döneminde nâzil olmuştur. Sekiz âyettir. Mekke döneminde indiği de söylenir. Beyyine, “açık delil” demektir. Birinci âyette geçen bu kelime sûreye ad olmuştur.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. Medenî diyenler de vardır. Beş âyettir. İlk âyette geçen kadir, “şeref ve azamet” demektir. Bu kelime sûreye ad olmuştur.
Continue Reading →Mekke döneminde nâzil olmuştur. 19 âyettir. İnsanın alak’tan yaratıldığını ifade etmekte ve aynı kelimeyle adlandırılmaktadır.
Continue Reading →Mekke devrinde nâzil olmuştur. Sekiz âyettir. Tîn, lügatte “incir”, mecâzen onun yetiştiği yer anlamındadır. Tîn’e yeminle başladığından sûre bu adı almıştır.
Continue Reading →